Gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet), hamilelik sürecinde ortaya çıkan ve kandaki şeker seviyelerinin anormal derecede yükselmesiyle kendini gösteren bir metabolik bozukluktur. Diyabetes Mellitus (DM) olarak da bilinen bu durum, insülin hormonunun yetersizliği veya hücrelerin insüline olan duyarlılığının azalması sonucu gelişir. Özellikle gebeliğin ikinci yarısında, plasentadan salgılanan hormonların etkisiyle hücrelerin insüline tepkisi azalır ve bu durum, insülin direncine yol açar. Normal gebeliklerde, artan insülin ihtiyacı pankreas tarafından karşılanabilirken, diyabetik gebelerde pankreas yeterli insülin üretemez ve hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) gelişir.
Gebelikte Diyabetin Sınıfları Nelerdir?
Gebelikte görülen diyabet, ortaya çıkış şekline göre iki ana başlık altında incelenir:
1. Overt Diyabet (Hamilelik Öncesi Diyabet)
Bu gruba giren kadınlar, hamile kalmadan önce de diyabet hastasıdır. Gebelikten önce kan şekeri düzeyleri düzensiz olan veya diyabet tanısı almış bu hastalar, hamilelikte sıkı bir takip gerektirir. Hamilelik öncesi kontrol altında olmayan diyabet, anne ve bebek için ciddi komplikasyonlar yaratabilir.
2. Gestasyonel Diyabet (Gebeliğe Bağlı Diyabet)
Gestasyonel diyabet, hamilelik sırasında, özellikle de gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkar. Hamileliğin başlamasıyla birlikte kadınların metabolizmaları insülinin etkisine karşı daha dirençli hale gelir. Daha önce diyabet geçmişi olmayan kadınlarda bu dönemde diyabet belirtileri ortaya çıkabilir ve kan şekeri kontrolü zorlaşır.
Gebelikte Diyabet Tanısı Nasıl Konur?
Gebelikte diyabetin erken teşhis edilmesi, annenin ve bebeğin sağlığı açısından kritik önem taşır. İlk muayenede açlık kan şekeri (AKŞ) testi yapılması, gebeliğe bağlı diyabeti tespit etmek için en sık kullanılan yöntemlerden biridir. 126 mg/dl ve üzeri açlık kan şekeri veya herhangi bir anda ölçülen 200 mg/dl ve üzeri kan şekeri seviyeleri, kadının hamilelik öncesinden itibaren diyabetik olduğunu gösterebilir ve bu durumda hasta overt diyabet olarak değerlendirilir.
Hamileliğin 24–28. haftaları arasında tüm gebelere, 50 gram glukoz ile diyabet taraması yapılır. Ancak bazı durumlarda, tarama daha erken yapılabilir. Örneğin:
- Ailede diyabet geçmişi varsa,
- Önceki gebeliklerde gestasyonel diyabet görülmüşse,
- Tekrarlayan düşükler yaşanmışsa,
- İzah edilemeyen anomalili bebek doğumları söz konusuysa,
- İlk haftalarda bakılan açlık kan şekeri değerleri sınırda veya yüksekse.
Bu tür risk faktörleri bulunan kadınlarda tarama testi, gebeliğin erken döneminde yapılır ve sonuçlar normal çıksa bile 24-28. haftalarda tekrar edilmelidir.
Gebeliğe Bağlı Diyabetin Olası Sorunları Nelerdir?
Diyabetik gebelerde, hem anne hem de bebek için bazı ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Overt diyabet hastalarında bebekte doğumsal anormallik riski %6–12 arasında değişir ve bu oran, genel popülasyona göre 6-7 kat daha fazladır. Diğer yandan, gestasyonel diyabet de birçok soruna neden olabilir. Yaygın komplikasyonlar şunlardır:
- Anne karnında gelişme geriliği veya erken doğum riski.
- İri bebek (makrozomi) nedeniyle zor doğum ve doğum travması riski artar. Bu durum, sezaryen doğum ihtimalini artırır.
- Amniyon sıvısında artış (polihidramnios) gözlemlenebilir.
- Hipertansiyon ve preeklampsi gibi gebelik komplikasyonları daha sık görülür.
- Sık vajinal enfeksiyonlar ve idrar yolu enfeksiyonları yaygın hale gelir.
- Doğum sonrası sarılık gibi neonatal sorunlar bebekte görülebilir.
Gebelik Diyabetinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
1. Diyet
Gebelikte diyabet tedavisinin ilk basamağı, uygun bir beslenme programı düzenlemektir. Diyet; %50–55 karbonhidrat, %30 yağ ve %20 protein içermelidir. Beslenme planının amacı, gereksiz kilo alımını engellemek ve insülin direncini azaltarak kan şekeri seviyelerini kontrol altına almaktır.
2. Egzersiz
Hafif tempolu yürüyüş ve egzersizler, kan şekerini düşürmede etkili olabilir. Yapılan araştırmalar, gebelik sırasında 4 hafta boyunca düzenli egzersiz yapmanın, glukoz seviyelerinde belirgin düşüş sağladığını göstermektedir.
3. İnsülin Tedavisi
Eğer diyet ve egzersizle kan şekeri kontrol altına alınamıyorsa, insülin tedavisi başlatılır. Açlık kan şekeri 105 mg/dl’nin, tokluk kan şekeri ise 120 mg/dl’nin üzerinde kalmaya devam ederse, insülin kullanımı zorunlu hale gelir. İnsülin, plasentadan geçemediği için bebeğe zarar vermez. Ancak ağızdan alınan diyabet ilaçları, fetüste ciddi anomalilere yol açabileceğinden gebelikte kullanılmaz.
Diyabetik Gebelerin Doğum Sonrası İzlemi Nasıl Olmalıdır?
Gebelik sırasında diyabet tanısı alan kadınların, doğumdan 6–8 hafta sonra yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Bu süreçte, 75 gram glukoz testi yapılarak annenin diyabet durumu kontrol edilir. Test sonuçları normal çıksa bile, düzenli aralıklarla açlık kan şekeri ölçümleri yapılmalıdır. Ayrıca, eğer annede obezite söz konusuysa uygun bir diyet programı düzenlenmeli ve kilo kontrolüne özen gösterilmelidir.
Diyabetik Gebelerde Doğum Sonrası Korunma Nasıl Olmalıdır?
Doğum sonrası korunma yöntemleri, diyabetik kadınlarda özel bir öneme sahiptir. Doğum kontrol hapları, bazı diyabetik kadınlar için uygun olabilir. Ancak, diyabet hastalarında vajinal enfeksiyonlara yatkınlık arttığı için, bu durum rahim içi araç (spiral) kullanımına engel teşkil etmez. Düzenli tıbbi kontrollerle spiral gibi araçlar güvenle kullanılabilir.
Gebelik diyabeti neden ortaya çıkar?
Gebelik sırasında plasentadan salgılanan hormonlar, hücrelerin insüline tepkisini azaltarak insülin direncine yol açar. Bu durum, kan şekerinin yükselmesine neden olur.
Gestasyonel diyabet tedavi edilmezse ne gibi sorunlar ortaya çıkar?
Tedavi edilmeyen gestasyonel diyabet, anne karnında gelişim geriliği, erken doğum, iri bebek ve doğum travması gibi komplikasyonlara neden olabilir.
Diyabetik gebeler için insülin tedavisi güvenli midir?
Evet. İnsülin, plasenta bariyerini geçmez ve bebeğe zarar vermez. Bu nedenle, diyet ve egzersizle kontrol altına alınamayan gebelik diyabetinde insülin tedavisi güvenle uygulanır.
Gebelikten sonra diyabet devam eder mi?
Gestasyonel diyabet, doğumdan sonra genellikle düzelir. Ancak, bu kadınlar ilerleyen yıllarda tip 2 diyabet geliştirme riski taşır.